ÖSYM Başkanı Ömer Demir, 12 Mart Pazar günü yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) 2 milyon 265 bin 902 adayın başvuru yaptığını belirterek, sınavda 350 bin dolayında kişinin görev yapacağını bildirdi.

Demir, yaklaşan YGS'ye ilişkin yaptığı açıklamada, bu yılki sınava 2 milyon 265 bin 902 adayın başvuru yaptığını, sınavın 7 bin 646 binada yapılacağını söyledi.

Sınava girecek namzet sayısının geçen yıla yakın olduğunu anlatım eden Demir, "350 bin dolayında görevlimiz ile sınava hazır bir durumdayız. Şu anda sınava ilişkin bütün tedbirler alınmış olup herhangi bir eksiklik ya da aksaklığa yol açacak bir risk bulunmamaktadır. Dolayısıyla adaylarımız rahatlıkla sınavlara hazırlıklı bir şekilde gelsinler, ÖSYM olarak onlar için bütün tedbirleri almış durumdayız." diye konuştu.

Demir, bütün adaylar için öncelikle bir uyarıda bulunmak istediğini dile getirerek, sınavda başarının iki koşulu bulunduğunu, birincisinin sınav kurallarına müsait bir şekilde sınavı sonuçlandırmak, ikincisinin ise sınavda sorulara doğru yanıt vermek olduğunu anlattı.

Kurallara müsait bir şekilde sınavı sonuçlandıramayan bir adayın sınavının değerlendirmeye alınmayacağını, verdiği cevapların bir anlamının kalmayacağını vurgulayan Demir, şöyle devam etti:

"Bu şu demek, sınav öncesinde ve süresince sınav kurallarını ihlal etmek, sınavın iptaline yol açabilir. Bunlar kopyayla irtibatlı konular değildir. Namzet kopya çekmeyebilir ama süre bittikten sonra işaretlemeye devam edebilir. Bu da kaide ihlalidir.

Aday, işaretlemeye devam ettiği ve bu ihlali kamera kayıtlarımızdan ve tutanaklardan tespit ettiğimiz vakit sınavını iptal ediyoruz. Daha da acı olanı, bazı adaylar kuralları ihlal ettiklerinde ve bu durumu sonrasında tespit ettiğimizde, sınav geçmiş olsa bile geriye doğru iptal ediyoruz. Kanunun bu hükmü açık.

Bu nedenle kişi, sonuçlar açıklandıktan sonra da eğer bir kaide ihlali tespit edilirse geriye doğru iptal edilebilir. Bunun için adaylara özellikle kurallara uyma konusunda önerilerimizi tekrarlamak isteriz. "

Uyarı, sınav giriş belgelerinde de mevcut

Ömer Demir, geçmiş yıllarda sıklıkla karşılaşılan kaide ihlallerinin, adayların yanlış salona girmesi ve bunun sonucunda salondaki adayların dikkatini dağıtması, sınav süresince salondan çıkmaması gerekirken sınav salonunu terk etmesi olduğunu, bu ihlaller nedeniyle adayların sınavının iptal edildiğini belirtti.

Bu yüzden salona, binaya girişlerin sınav başlamadan 15 dakika öncesinde sonuçlandırılması kararı alındığını hatırlatan Demir, "Bu yolla biz hem salondaki görevliler kuralları anlatırken adayların kuralları dinlemelerini ve hem de rahatlıkla daha önceden okumalarını bekliyoruz. Okumamışlarsa bile sınav öncesinde kuralları öğrenmelerini amaçlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Sınavın saat 10.00'da başlayacağını ancak sınav yapı girişlerinin saat 09.45'te sona ereceğini dile getiren Demir, "Adayların evlerinden vakitlice çıkıp sınav binalarının kapatılacağı 09.45'e kadar binalara girmeleri gerekiyor." uyarısı yaptı.

Adayların sınav giriş belgelerinde de konuya ilişkin yapılan değişikliğin vurgulandığını aktaran Demir, "Özellikle 15 dakika öncesinde sınav binası önünde girişlerin sonlandırılmasına ilişkin kuralı sınav giriş belgelerine de yansıttık. Giriş belgesinin çıktısını alınırken bilgisayar ekranında '09.45'te binaya girişin sonlanacağına' dair bir uyarı çıkacak. Adaylar, 'Evet bunu anladım' onayı verdiklerinde sınav giriş belgesini alabilecekler. Bu bilgiyi sınava giriş belgesinin üzerinde de belirttik." bilgisini paylaştı.

"Sınav görevlisinin kurallar için uyarma zorunluluğu yok"

Kural ihlallerinin tespiti için adayın sınav sırasında uyarılmasına gerek olmadığını da bildiren Demir, şunları kaydetti:

"Bütün adaylar kuralları bilmek durumundadır. Görevlilerin adaylara gelip 'Şunu yapmalısın, yapmamalısın' şeklinde bir uyarı mecburiyeti bulunmamaktadır. Sınav salonlarında kurala aykırı davranışı olan bir kişiyi asayiş bozulmasın diye görevliler tartışma çıkarmamak, diğerlerinin dikkatini dağıtmamak için sadece tutanağa yazıyorlar.

Yani öncesinde uyarmak gibi bir mecburiyetleri yok. Bu nedenle 'Sınavda beni kimse uyarmadı.' şeklinde bir mazereti kabul etmiyoruz çünkü görevlinin kurallara uymaya ilişkin ek bir uyarı mecburiyeti bulunmamaktadır, tüm uyarı ve kurallar ilgili sınav kılavuzunda ve resmi duyuralarımızda adaylara sınav öncesinde bildirilmiştir. Sadece sınavın ne vakit başlayacağı ve sınavın ne vakit bitirileceğine ilişkin görevlinin yapmak zorunda olduğu uyarılar var. Onun dışında sınav kurallarını tek tek anlatmak gibi bir yükümlülüğü yok. Bunu da özellikle belirtmek isterim."

"Yarım dakika çok şey ayrım ettirir"

Görevlilerin "sınav başlamıştır" uyarısından önce ve "sınav bitmiştir" uyarısından sonra okumaya devam eden adayların sınavlarını da iptal ettiklerini hatırlatan Demir, "Çünkü bir dakika, yarım dakikalık bir süre, çok çok şey ayrım ettirir. İlave süre kullanıp soru kağıdından yanıt kağıdına aktaranlara böyle bir hak verilmesi diğer adaylara büyük bir haksızlık olur. Kurala uyanı her vakit korumalıyız, uymayanı değil." değerlendirmesini yaptı.

Bu yılki YGS'nin geçen yılki sınav formatıyla aynı olduğunu da dile getiren Demir, "LYS'de açık uçlu soru olacak ama YGS'de herhangi bir değişik soru tipimiz yok." dedi.

"Başka kaide değişikliği yok"

YGS sınav kurallarında bu yıl başka bir değişiklik olmadığının altını çizen Demir, ÖSYM'nin sınavlarında kamuoyunun büyük hassasiyetinin bulunduğuna vurgu yaptı.

Üst düzeyde güvenlik önlemlerinin alındığını bildiren Demir, adayların da mağduriyet yaşamaması için sınav kurallarına uymalarını istedi.

Adayların kimi çok "paradoksal" isteklerinin bulunduğuna işaret eden Demir, şöyle devam etti:

"Bir taraftan çok sıkı kurallar olsun isteniyor ki bu çok doğal bir hak. Bir taraftan 'Bizi çok sıkmayın. Kimliğimiz yanımızda yoksa anlayış gösterin. Sınava vaktinde gelemezsek anlayış gösterin.' beklentileri oluyor ama bir taraftan da kurallara aykırı bir şey olmasın, hiçbir haksızlık olmasın isteniyor. Biz bu isteklerden sadece hakikaten kurallara uyma konusundaki hassasiyeti önemsiyoruz. Adayların bu konuda hazırlıklı gelmeleri gerekmektedir ve yanlarında geçerli kimlik kartı, sınav giriş kartı olmadan içeri girmesi mümkün değildir.

Dolayısıyla sabah evden çıkmadan bunları denetim etmelerini istiyoruz. Onun dışında sonuçta bu sınav bütün adayların yarıştığı bir sınav. Sınav konusunda çok özel bir telaşa gerek yok. Okullarında, sınıflarında sınava girerek not alıyorlar. Sınavlarda notları ile bilgileri ölçülüyor. Burada da ölçeceğiz. Bilgiyi iyi ölçeceğimiz bir sınav hazırlamış durumdayız. Bu işin iyi yapıldığına dair güvenle gelsinler sınava."

210 adayın sınavı kol saati nedeniyle iptal edildi

Ömer Demir, adayların özellikle sosyal medyadan, değişik kaynaklardan edindikleri bilgilere saygınlık etmemeleri gerektiğinin altını çizerek, ÖSYM'nin resmi internet sitesinden ve resmi Twitter hesabından yapılan duyuruları takip etmelerini istedi.

Demir, geçen yıl YGS'de en çok iptal nedeninin kol saati olduğunu, bu gerekçeyle 210 kişinin sınavının iptal edildiğini belirtti.

Sınavların yapıldığı bütün sınıflarda saat olduğunu hatırlatan Demir, bu nedenle adayların saat ile sınava gelmemelerini istedi.

Günlük kullanımdaki takılarla sınava gelinmesinin de kaide ihlaline girdiğini anımsatan Demir, "Adaylar, günlük hayatta kullandıkları bu eşyayı, sınav öncesi son anda emanet edecek yer arıyorlar. O nedenle adayların kimlikleri, sınav giriş belgeleri ve sınav yerine gidiş gelişlerini sağlayacak kadar bir nakit dışında ihtiyaçları yok. Şeffaf bir şişe içerisinde su dışında, yanlarında hiçbir yiyecek ve içecek getirmesinler." ifadelerini kullandı.