#1  
Alt 01.Haziran.2019, 23:17
modaci modaci isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 23.Mayıs.2019
Mesajlar: 238
Standart Milletler Cemiyeti

Birleşmiş Milletler'in temeli sayılabilecek bu organizasyon, I. Dünya Savaşı'nın ardından İsviçre'de 10 Ocak 1920'de "Cemiyet-i Akvam" adıyla kuruldu. Amacı, ülkeler arasında yaşanabilecek sorunları barışçı yollarla çözmek idi. Bir süre çalıştı ama çok bir varlık gösteremedi. II. Dünya Savaşı'nın ardından 1946 yılında dağıldı.

Paris Barış Konferansının 25 Ocak 1919'da yapılan toplantısında; uluslararası barışı ve güveni sağlayacak ve devam ettirecek bir Milletler Cemiyeti kurulmasına karar verildi. Bu kararı yerine getirmek için bir komisyon kuruldu.

Komisyonun hazırladığı sözleşme 28 Nisan 1919 tarihinde Konferans Umumi Kurulu'nda kabul edildi ve böylece Milletler Cemiyeti kurulmuş oldu.

20 yıl süreyle dünya milletlerine hizmet veren bu toplum tüm çabalara rağmen II. Dünya Savaşı'nın çıkmasını engelleyemedi. Savaş sonrası 18 Nisan 1946'da Cenevre'de toplanan konferans, XXI. Umumi Kurul Toplantısıyla cemiyetin dağılmasına karar verdi.

Her savaş sonrası antlaşmalarına önsöz olarak konması şartını getiren Milletler Cemiyeti Yasası; Bir Başlangıç Bölümü ve 26 maddeden oluşmaktaydı.

Milletler Cemiyeti'nin Mahiyeti ve Organları



Palais des Nations, Milletler Cemiyeti'nin Cenevre'de kullandığı umumi merkezi
Milletler Cemiyeti Sözleşmesi'nin başlangıç bölümünde, cemiyetin umumi amaçları ile üyelerinin yüklendikleri sorumluluklar şöyle belirlenmiştir:

“Uluslar arasında işbirliği geliştirmek ve uluslararası barışı ve güvenliği sağlamak için, savaşa başvurmamak konusunda birtakım yükümlülükler kabul etmek, gizlilikten uzak, adaletli ve onurlu uluslararası ilişkiler sürdürmek; Hükümetlerce, bundan böyle eylemsel davranış kuralı kabul edilen uluslararası hukuk kurallarına kesinlikle uymak; Örgütlenmiş halkların karşılıklı ilişkilerinde adaleti korumak ve antlaşmalardan doğan bütün yükümlülüklere titizlikle saygı göstermek...”

Sözleşmenin 26 maddeden oluşan, üyelik ve örgütün yapısı, barışın sürekliliğini sağlamak, antlaşmalar, uluslararası işbirliği ve uluslararası yönetim, sözleşme hükümlerinin değiştirilmesi gibi hususları belirleyen metnine göre ise:
Cemiyete üye kabulü Umumi Kurulun üçte iki çoğunluğunun kararıyla olacaktı (Madde 1).

Cemiyet, bir Umumi Kurul, bir Konsey ve bunlara yardım eden bir Sürekli Sekreterlikten oluşacaktı (Madde 2).

Cemiyet üyeleri, barışın sürekliliğini sağlamak için, milli silahların en düşük bir düzeye indirilmesi zorunluluğunu kabul ediyorlardı (Madde 8).

Cemiyet, üyeleri arasındaki çıkacak anlaşmazlıklarda hakemlik yapabilecek ya da bunları Konsey'de inceleyecekti (Madde 12).

Barışın sürekliliğini sağlayan hakemlik antlaşmaları gibi uluslararası yükümlülükler ve Monroe Doktrini gibi bölgesel anlaşmalar, bu sözleşme'nin hiçbir hükmüyle bağdaşmaz sayılmayacaktı (Madde 21).

Savaştan sonra bağımsızlığına kavuşan ve kendi kendilerini yönetme yeteneğinden henüz yoksun halkların oturduğu ülkelere, kendi kendilerini yönetmeye yetenekli olacakları zamana kadar, toplum adına yönetimlerine bir mandatör seçilebilecekti (Madde 22).

Milletler Cemiyeti'nin Başarısızlık Sebepleri

Cemiyetin bünyesinde savaşı önleyici tedbirlerde boşluklar mevcuttu ve yaptırımlar yetersizdi.

Sözleşmenin 10. maddesi mütecavizi tayin etmediğinden, bu madde barışı korumada yetersiz kalıyordu.

Önemli konularda oy birliği prensibinin uygulanması, politik ve hukuki sorunların çözümünü engelliyordu.

Barışı koruyacak ve devamlı kılacak uluslararası zihniyet yetersiz ve noksandı. Habeşistan olayı, 1937 Japon taarruzu ve 1 Eylül 1939 tarihinde Alman ordularının Polonya'ya taarruzu ile başlayan II. Dünya Savaşı, Milletler Cemiyeti'ni etkisiz duruma getiren nedenler arasında sayılabilir.
Paris Barış Konferansı'nda hazırlanan antlaşmaların bir parçası olması
Bir yandan insan haklarını korumaya çalışıp diğer yandan kolonileşme ve manda sisteminin garantisi durumunda olması çelişki yaratıyordu.


Türkiye'nin Milletler Cemiyeti'ne Bakışı

Milletler Cemiyeti'nin müzakere edildiği dönemde Tükiye'nin uluslararası ilişkilerde varlık gösterebilecek bir siyasi durumu yoktu. Toplum kurulduğunda Kurtuluş Savaşı devam ediyordu. 14 Kasım 1922'de İsmet Paşa Lozan Konferansı'nda bir açıklama yaparak barış antlaşması sonrasında Türkiye'nin Cemiyet'e üye olmaktan memnun olacağını anlatım etmiştir. Ancak Musul sorununun devam etmesi nedeniyle Türkiye üye olmamış, bu sorunla ilgili olarak Cemiyet'in verdiği karar da Cemiyet'e karşı menfi düşüncelerin artmasına yol açmıştır. Ancak yine de Türkiye Milletler Cemiyeti'nin konferansalarına ve silahsızlanma komisyonuna katılmış, teknik ve insani etkinliklerine alaka göstermiştir.Türkiye MC'ye daha sonra üye olmuştur.(18 Temmuz 1932)

Vikipedi
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
cemiyeti, milletler

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:25.
Search Engine Optimisation provided by DragonByte SEO v2.0.36 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.

gaziantep escort bayan gaziantep escort

ankara escort ankara escort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort adana escort eryaman escort kızılay escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort ankara eskort
Haberler Spor Haberleri borsa haberlerim Eğitim Haber Sondakika Haberleri Borsa Haberleri Haberler Magazin Haberleri