SAMSUN (İHA) - Büyük Anadolu Hastanesi'nden Opr. Dr. Deniz Abidinoğlu, "Prostat kanseri erkeklerde en sık teşhis edilen ve akciğer kanserinden sonra en sık ölüme sebebiyet veren kanserdir. Özellikle 50 yaşından sonra görülme riski fazladır" dedi.

Prostatın oluşumu, hangi yaşlarda sık görüldüğü, korunması ve tedavi yöntemleri gibi konularda bilgi veren Opr. Dr. Deniz Abidinoğlu, ortalama 72-74 olan prostat kanseri tanı konma yaşının, 50 yaşından önce çok az görüldüğünü, hastaların yüzde 85'inde 65 yaşından sonra tanı konduğunu kaydetti. Prostat kanserinin büyük çoğunluğunun doğru ve yavaş seyirli olduğunu vurgulayan Abidinoğlu, prostat kanserinin riskinin ailevi nedenlere göre artış gösterdiğini, birinci derece akrabalarında 1 ila 3 kişide prostat kanseri görülmesi durumunda, bu kişilerin yakınlarında da prostat kanseri riski sırasıyla 2.5 ve 11 kat artığına dikkat çekti.

Protat kanseri taraması ve teşhisi konusunda bilgi veren Abidinoğlu, "Prostat Kanseri erkeklerde en sık teşhis edilen ve akciğer kanserinden sonra en sık ölüme sebebiyet veren kanserdir. Özellikle 50 yaşından sonra görülme riski fazladır. Prostat kanseri taramaları parmakla rektal muayene ve PSA testi kullanılarak yapılır. Prostat kanseri tanısını kesin olarak koymanın yolu, biyopsiyle alınan veya ameliyat sonrası çıkarılan dokunun patolojik incelemesiyle olur. Prostat biyopsisi rektal yoldan uygulanan ultrasonografi yardımı ile olur. Prostat kanseri uzun seyirli bir hastalık olması ve tanı konulan hastaların ileri yaşta olması nedeniyle tedavi seçenekleri biraz karmaşıktır. Tedavi yöntemine karar vermekte başlıca hastaya ait faktörler ve hastalığa ait faktörler göz önüne alınmalıdır" diye konuştu.

Prostat kanserinin, ileri yaş erkeklerde en sık görülen kanserlerden olduğunu hatırlatan Abidinoğlu, "Bu nedenle 45-50 yaş sonrası her erkek, hiçbir şikayeti olmasa bile, üroloji hekimine muayene olmalıdır. Her kanserde olduğu gibi, prostat kanserinde de ne kadar erken tanı konulursa tedavi alternatifleri o kadar geniş olmaktadır. Bazı vitaminlerin ve antioksidan içeren bitkilerin prostat kanseri riskini azalttığı söylenmiştir. E vitamini, baklagiller, domates, yeşil çay gibi ürünler prostat kanserlerinin androjen hormonlarla olan ilişkileri iyi bilinmektedir. Dolaşımdaki androjenler normal prostat gelişiminde etkin oldukları gibi, iyi huylu prostat büyümesi ve prostat kanserinde de etkilidirler" şeklinde konuştu.